Arama motorunu ve ziyaretçileri iyi anlamak, site içi – site dışı SEO tekniklerini doğru uygulamak bir web sitesinin arama sonuç sayfasındaki sıralamasını yukarı yönlü etkiler.
Bir arama motorunun çalışma mantığından, dijital pazarlamanın öncelikli alanı haline gelmiş olmasına, internet satışlarında firmalar arası bir rekabet unsuru oluşturmasından, hedef müşteri kitlesi davranış analizi gerektirmesine ve en önemlisi, başta Google olmak üzere, tüm diğer arama motorlarındaki online trafiği yönlendirici etki oluşturup, web sitesinin internet sorgulama sonuçlarındaki sıralamasını belirlemesine varıncaya kadar, SEO çok fazla alana uzanıyor.
Uzun ama bir o kadar keyifli diyebileceğimiz SEO yolcuğuna, dilerseniz içerdiği iki bileşeni inceleyerek başlayalım.
Arama motorları, içine merak ettiğimiz soruları yazıp sonra da cevaplamasını beklediğimiz sihirli birer kutucuktan çok daha fazlası. Temel işlevi, web site içeriklerini taramak, bu içerikleri “sanal kütüphane” de diyebileceğimiz veritabanına kaydetmek ve sorgulamalarda en alakalı ve doğru cevabı oluşturacak sonuçları listelemek olan, yapay zeka ürünü bir tür cevap makineleri.
“Arama motorları içinde en popüler olan ve en sık kullanılanlar, başta Google ve sahibi olduğu YouTube, Yandex, Microsoft Bing’dir. Google, arama motorları içinde en büyük pazar payına sahip.”
Arama motorlarının çalışma mantığı, içerik tarama (crawling), indeksleme (indexing) ve sıralama (ranking) üzerine kurulu.
“Spider” ya da “Web crawler” olarak isimlendirilen robot tarayıcılar kullanılarak, internetteki site içeriklerinin keşif işlemidir. Google’ın tarama motoru olan Googlebot, öncelikle birkaç web sayfası bularak veri tabanına ekler. Daha sonra bu web sayfalarındaki bağlantıları takip ederek, yeni içerik keşif taramalarını devam ettirir.
Robotlar tarafından taranarak keşfedilmiş web içeriklerinin, bir dizine eklenerek, arama motorunun veritabanında depolanması işlemidir.
Sorgulama ile alakalı içeriklerin, kısaca SERP olarak kullanılan (Search Engine Result Page) arama motoru sonuç sayfasında sıralanmasıdır.
Arama motorları bu sıralamayı yaparken bir algoritma kullanırlar. Bu algoritmada, sorgu anahtar kelimesi ile eşleşme, web sitesinin içeriği, referans bağlantıları (backlink), alan adı, cihaz/kullanıcı konumu, içeriğin yeni ya da eski olması gibi faktörler dikkate alınmaktadır.
Kelime anlamı itibarı ile, bir şeyi en uygun hale getirmek ya da en iyi şekilde kullanmak olan optimizasyon, SEO özelinde, web site içeriklerinin, arama motorlarının çalışma mantığı ve sıralamada kullandıkları algoritmalara uygun olarak hazırlanması ve SERP’de üst kısımlarda listelenmesini sağlamaktır. SEO’yu tanımlamak ve anlamak şimdi daha kolay olacak.
Türkçe’ye, “Arama Motoru Optimizasyonu” olarak çevrilmiş olan SEO, web site içeriğinin, arama motorlarının çalışma sistemine uygun bir şekilde optimize edilmesine yönelik teknik ve stratejik çalışmaların bütünüdür. Amaç, web sitesinin SERP’de üst sıralarda listelenir hale gelmesini temin ederek, web sitesine yönelik organik trafiğin miktarını artırmaktır.
SERP’de en üst sıralarda bir dizi ücretli reklam (Google Ads) listelenir. Reklamların hemen altında da “organik arama sonucu” olarak ifade edilen ve arama motoruna herhangi bir reklam ücreti ödememiş siteler listelenir. İşte, web sitelerinin arama motorlarına herhangi bir ücret ödemeden elde ettikleri ziyaretçi trafiği, organik trafiktir. Organik trafik ne kadar yüksek ise, web sitesi o kadar üst sıralara taşınır.
İpucu: SEO’nun tek hedefi ne kadar organik trafik, o kadar üst sıra ve “tık” almak olmamalıdır. Hedeflenen organik trafiğin niceliği (sayısı) kadar, niteliği, yani hedef ziyaretçi kitlesinden geliyor olması önemlidir.
SEO ise, yukarıdaki tanım içinde “bold” olarak işaretlenen bölümün hayata geçirilmesinde kullanılacak en etkili araçtır. Bir diğer ifade ile, SEO dijital pazarlamanın temel unsurlarından biridir.
Firmalar, arama motorları tarafından keşfedilip, SERP’de en üst sıralarda yer almayı amaçlarken, hedef müşteri kitlelerininin tüketim amaç ve alışkanlıklarını, bu kitlelerin internet ortamında ne sorguladıklarını, sorgulamalarda hangi anahtar kelimeleri kullandıklarını, sorgulama sonucu nasıl bir içerik beklediklerini de iyi analiz etmek zorundadır.
İpucu: SEO için iki yüzü olan bir madalyon benzetmesi yapılabilir. Madalyonun bir yüzü web sitesinin arama motoru tarafından fark edilip üst sıralara taşınması, diğer yüzü hedef kitle ihtiyaç ve amaçlarının iyi analiz edilmesi üzerine tasarlanmalıdır.
Günümüzde, arama motorları içinde en büyük paya sahip olan Google, doğal olarak SEO kurallarını da belirler konuma gelmiştir. Bu yazıda detaylandıracağımız SEO çalışmaları, Google arama motoru SEO yönergeleri / kalite yönergeleri ve algoritmaları referans alınarak hazırlanmıştır.
SEO çalışmasına başlamadan önce, firma ya da markanın, ulaşmak istediği hedeflere yönelik stratejisinin belirlenmiş olması gerekir.
● Firma neyi başarmak istiyor? (Sadece tıklanma sayısındaki artış firma için yeterli bir başarı kriteri mi? Organik trafiğin niteliği firma için ne derece önemli?)
● Firmanın hedef müşteri potansiyeli kimlerden oluşmakta? (Firma hedef müşteri kitlesini tanıyor mu? Tüketim alışkanlıkları hakkında bilgi sahibi mi?)
● Firmanın rakipleri kimler?
● Firmanın site alt yapısı yeterli mi, geliştirme gerekiyor mu?
SEO çalışması, site içi (On-Page/On Site) ve site dışı (Off-Page/Off-Site) optimizasyon olmak üzere iki kategoride gerçekleştirilir. SEO yaparken site içi işlemleri önceliklendirmek ve sitenin kusursuz çalışan ve ziyaretçiler için kullanımı kolay özellikte olması gerekmektedir.
Dilerseniz şimdi de bu kategorilerdeki çalışmaların neler olduğuna biraz daha yakından bakalım.
Site içi optimizasyon, web sitesi içeriği ve teknik alt yapısının SEO’ya uygun olarak optimize edilmesi ile ilgili yapılan, düzenlenme ve geliştirme çalışmalarının bütünüdür. Amaç, kaliteli ve güvenilir içerikler üretmek kaydıyla, web sitesini, hem arama motorları hem de internet gezginleri için öncelikli tercih edilir bir konuma taşıyarak, SERP’de üst sıralarda yer edinmesini ve organik trafik hacminin genişletilmesini sağlamaktır.
İçerik optimizasyon çalışmaları, web sitesi içeriği (content), anahtar kelimeler (keywords), metin başlık ve alt başlıkları (headings/subheadings), site içi linkler (internal links), başlık etiketleri ve meta tanımlamaları (title tags/meta description) konularını kapsayan çalışmalardır. Burada içerik optimizasyonu hakkında daha fazla bilgi bulabilirsiniz.
Dijital pazarlama ile uğraşıp da Bill Gates’in 1996 yılında yayınladığı bir makalesinde geçen “Content is king” “içerik kraldır” sözünü bilmeyen yoktur. Söz konusu makalenin bir başka bölümünde Bill Gates, internet için “içerik pazarı” ifadesi kullanmıştır.
İnternet, fikirleri, deneyimleri, ürünleri, markaları ile devasa bir içerik pazarı gibidir ve bu pazarda iyi ürünün alıcısı çoktur. Web sitesi içerikleri açısından da durum farklı değil. Makaleleri, görselleri, videoları ile sağlam bir içerik üretimi olmadan başarılı bir site içi SEO’dan söz etmek mümkün değildir.
Başarılı bir SEO çalışmasının ilk ve en önemli adımı, makaleleri, görselleri, videoları ile ziyaretçilerine fayda sağlayacak özgün bir içerik üretimi olmalıdır. İçeriğin kalitesini, makalenin kaç kelimeden oluştuğu değil, sorgulama yapan kişinin istek ve ihtiyaçlarını karşılayacak doğru, farklı ve özgün bilgiler ihtiva ediyor olması belirler.
Web site içerikleri açısından sakınılması gereken en önemli konulardan biri de “tekrarlanan içerik/duplicate content” dir. Farklı bir site ya da aynı sitenin farklı sayfalarında yer alan bir içeriğin “copy paste” usulü kullanılması kesinlikle tercih edilmeyen bir durumdur. Google, filtreleme özelliği sayesinde bu tür içerikleri kolaylıkla tespit edebilmekte ve kaynak bir URL seçerek, sadece tek içerik göstermektedir.
Web sitesi içeriği ile ilgili bir diğer önemli husus da, yeni bir içerik (freshness of content) olması ya da önceden yayınlanmış bir içerik ise, güncellenmiş olmasıdır.
Son olarak, net bir içerik, Google tarafından belirli bir sorunun direkt cevabı olarak algılanacağından, arama çubuğunun hemen altında sayfanın en üstünde listelenebilecektir.
Bir web sitesini, içerisine girip şöyle bir dolaşmak istediğiniz bir mağaza gibi düşünün. Önce o mağazanın kapısını açmanız gerekir. İnternete girip Google’ın arama çubuğuna yazdığımız bir veya birkaç kelime, aslında web sitesinin kapısını aralayan anahtarlardır. Ve unutulmamalıdır ki, arama motoru optimizasyonu öncelikle sorgulamada kullanılan anahtar kelimeler etrafında gerçekleşmeye başlar. Bu nedenle yazım aşamasına geçilmeden önce, web içeriğini tam olarak tanımlayacak ip uçları olan anahtar kelimeler özenle belirlenmelidir.
Anahtar kelimeler tek bir kelimeden oluşabileceği gibi, gerekli durumlarda birden fazla kelimeden oluşan sorgulama cümleleri (long tail) şeklinde de olabilir.
Metin başlıkları, web sitesi içeriğinin konusu ve yapısı hakkında arama motorlarına sinyal gönderen cihazlara benzetilebilir. Başlık seçimlerinde odaklanılması gereken nokta, ziyaretçilerin beklenti ve tercihleri olmalıdır.
İçerik ana başlığı mutlaka anahtar kelimeyi barındırmalı ve h1 formatında etiketlendirilmelidir. Bu şekilde, arama motorları hem sayfa yapısını daha kolay anlayabilir hem de kullanıcı sorgulamaları arama motoru tarafından en doğru adreslere yönlendirilir. Alt başlıklar, h2, h3, h4, h5, h6 olarak etiketlenmelidir.
Html 5 ile birlikte web’e dahil olan article, header, footer, aside elementleri de, arama motorunun, yapıyı anlamlandırabilmesi için fayda sağlayacaktır ve içeriği dizayn ederken göz önünde bulundurulmalıdır.
Site içi linkler, aynı sitenin farklı sayfaları arasında, anahtar kelimeler ya da medya görselleri kullanılarak inşa edilen köprülerdir. Özellikle site trafiğini artırmaya yönelik olumlu etkisi nedeniyle, Site için (On-Page) SEO çalışmalarının önemli bir unsurudur.
Arama motorlarının çalışma mantığını açıklarken bahsetmiştik. Tarayıcı robotlar, bir web sitesindeki linkleri kullanarak keşif işlemini gerçekleştiriyorlardı. İç linklerin kullanımı, sitenin her sayfasının arama motorları tarafından keşfedilip indekslenmesine imkan tanır.
Aynı zamanda kullanıcıya fayda sağlayacak ve daha geniş bilgi edinilebilmesine yardımcı olacak sitelere bağlantı vermek de içerik zenginliğini artıracaktır.
On-Page SEO çalışmalarında, belki de içerik kadar önemli olan bir diğer konu “title tag” olarak ifade edilen başlık etiketleridir. Arama motoru sonuç sayfasında, kullanıcının gözüne ilk çarpan mavi renkli o büyük başlık.
Web sitesinin global dünyaya “ben buradayım” dediği nokta olan title tag iki açıdan önemlidir:
Meta açıklamaları, başlık etiketinin hemen altında yer alan ve site-sayfa içeriği ile ilgili kısa ve özet bir bilgilendirme niteliğindeki HTML ögeleridir. Burada kullanılacak karekter sayısı 50-160 arasında olabilir. 160 karekteri geçen açıklamalar arama motorları tarafından kısaltılmaktadır. Google bazı durumlarda daha uzun meta açıklamaları sonuç sayfasında gösterebilmekte veya içerikten çektiği bölümü açıklama kısmında yayınlayabilmektedir.
Meta açıklama etiketleri, arama motoru sıralama (ranking) algoritmasında doğrudan yer almasa da, web sitesinin tıklanma sayısını etkileyecek bir öneme sahiptir. Zira bu kısa açıklamalar, ziyaretçilere aradıkları bilginin site içinde yer alıp almadığı konusunda bilgi verecek ipuçları gibidir.
URL dediğimiz aslında kısaca web sitesinin adresidir. Bir web sitesine erişmek için kullanılan, SERP’lerde başlık etiketinin hemen üzerinde “https://www.uzaymedya.com” örneğindeki gibi karşımıza çıkan adres linki de diyebiliriz.